Vücudumuzda her gün milyarlarca hücrede milyarlarca reaksiyon ve tepkime olur. Bunların sonucunda birtakım zararlı maddeler açığa çıkar ve bunların mutlaka vücuttan temizlenmesi gereklidir. Bu zararlı maddelere toksik maddeler adı da verilebilir. Bunlar genellikle vücutta serbest radikaller şeklinde açığa çıkarlar. Aynı zamanda çevreden de zararlı radikal oluşuma neden olabilen etkenlere maruz kalınabilir; radyasyon, güneş ışınları, kirlilik, kimyasallara maruziyet, hava kirliliği, sigara tüketimi gibi. Bu toksik maddeler vücuttan iyi temizlendikçe bir sorun yaratmazlar. Zaten vücudun kendi savunma ve temizleme mekanizmaları bu maddeleri kolayca uzaklaştırır. Ancak ilerleyen yaş veya bağışıklığın azaldığı başka birtakım olumsuz durumlarda bu toksinler temizlenemez ve vücutta sorun yaratabilirler. Nedir bu sorunlar: başta kanser türleri, kalp hastalıkları, inme-felç, Parkinson hastalığı vs.
Bu süreçte hem vücutta doğal olarak bulunan hem de besinler ile alınan ve anti-oksidan adını verdiğimiz maddeler oldukça faydalıdır. Anti-oksidanlar vücutta hücrelerin zarar görmesini engeller veya bu zararları yavaşlatırlar. Bu anti-oksidanlar, özellikle oksidatif stres yaratan birtakım maddelerin uzaklaştırılması veya etkisizleştirilmesinde aktif rol oynar. Bu maddeler nelerdir? Başta A, C ve E vitaminleri olmak üzere, Astaksantin, koenzimQ10, Çinko, Selenyum, Magnezyum, Glutatyon sayılabilir.
Doğal yollar ile de anti-oksidan almak mümkündür. Özellikle bu açıdan zengin besinler nelerdir?
- domates
- kahve
- siyah çikolata
- sarımsak
- enginar
- ıspanak
- brokoli
Bu konu hakkında Coenzyme Q10 için ayrı bir yer ayıralım. Bu madde hem vücutta var hem de dışarıdan alınabilir. Başlıca görevi serbest radikallerin temizlenmesidir. Bu madde yaş ile birlikte vücutta azalır. Yapılan bilimsel çalışmalarda: kalp hastalıkları özellikle iskemik kalp hastalıklarından korunmada, diyabetiklerde kan yağlarını düzenlemede, Parkinson hastalığının ilerlemesinde, migren ataklarının azaltılmasında, fiziksel dinçliğin artırılmasında, lipid ilaçlarına bağlı kas ağrılarının azaltılmasında ve özellikle de zayıf yumurta rezervi olanlarda rezervin bir miktar toparlanmasında iyileşme durumu yaratabilmektedirler. Yumurtaların hem sayısal hem de yaşa bağlı oksidatif sorunlarında, 3 aylık CoQ10 takviyesi ile sonuçlar kısmen iyileşme gösterebilir. Aynı şekilde sperm hareketlerinde zayıflık olanlarda da en az 3 ay alınması ile hareketlerde belirgin iyileşme izlenebilir. Coenzyme Q10'nun günlük olarak en az 100mg tüketilmesi ile bu etkilerin oluşabileceği konusunda fikir belirtilmiştir. Özellikle de iyi emilmesi gereklidir ki yağlı besinler ile alındığında yararlanımı daha iyi olmaktadır. 2 formu vardır: ubikinon ve ubikinol. Vücut ubikinon'u ubikinol'e döndürüp kullanır ki yaşla birlikte bu etki azalacağından genel etkisi de azalır. Ubikinol formu aktif formu olup direk olarak kullanılabilen formdur. Özellikle Ubikinol formu tercih edilirse fayda sağlanabilir.
