Tüp bebek tedavisine başvuran bireylerin hepsi, aynı nedenden dolayı kısırlık problemi yaşamamaktadır. Çiftler arasında doğurganlık tedavisinin gerekli olduğu birçok sağlık sorunu mevcuttur. Bu nedenle tüp bebek aşamalarının tek tip yöntemlerden oluşması beklenmemelidir. Tedavi esnasında uygulanması gereken işlemlerin kişiselleştirilmesi, her zaman için tedavinin başarı oranını arttıracaktır.
Yumurtlama bozuklukları, yumurtalık yetmezliği, endometriozis, fallop tüplerinin hasarlı olması, rahim içi fibroidleri, birtakım sperm sorunları, açıklanamayan infertilite ve genetik faktörler nedeniyle tüp bebek yöntemine ihtiyaç duyulabilir. Tüp bebek yönteminin başarıyla sonuçlanabilmesindeki en büyük etken, embriyo seçimi ve transferidir.
Sperm ve yumurta hücreleri elde edilerek üretilen embriyoların, yaklaşık 5-6 gün boyunca transfer öncesinde bekletilerek gelişim süreci izlenir. Yeterli olgunluğa ulaştığında kadın, transfer için hazırlanır. Embriyonun transfer edilmesi kısa sürede gerçekleşen basit bir işlem olduğu için herhangi bir anestezi işlemine gerek görülmemektedir. İnce, uzun bir katater içerisine yerleştirilen embriyo; transvajinal bir ultrason eşliğinde vajinadan rahime kadar ilerletilir. Rahime bırakıldıktan sonra işlem sonlanır ve gebelik sonucunu almak için yaklaşık 2 hafta beklenir.
Embriyoların başarılı bir şekilde rahim iç duvarına yerleşebilmesi çoğunlukla iki faktöre bağlıdır. Bunlar; embriyonun kalitesi ve rahimin hamilelik için hazır olmasıdır. İmplantasyon başarısızlıklarının çoğu, embriyodaki kromozom anormalliklerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin; bir kadın yumurta kalitesizliği problemi ile tüp bebek yöntemine başvuruyorsa öncelikle yumurta kalitesi iyileştirilmelidir. Aynı şekilde rahim, hamilelik için uygun bir durumda değilse, rahim sağlıklı hale getirilmelidir.
Tekrarlanan tutunma başarısızlığının tespit edilmesi: Daha önce tüp bebek yöntemi ile embriyo transferi yapılmış fakat başarısız olunmuş ise, bunun nedeni tamamen araştırıldıktan sonra yeni bir döngüye başlanılmalıdır. Eğer embriyonun rahime yerleşmesi olumsuzsa genellikle rahim içi fibroidleri, rahim deformasyonu, enfeksiyon, genetik bozukluklar, kanda pıhtılaşma problemleri gibi sorunlar mevcut olabilmektedir. Gerekli tedavi yöntemleri uygulandıktan sonra yeniden tüp bebek döngüsüne başlanabilir.
Embriyonun rahimde gelişebilmesi için rahim iç duvarının yeterli düzeyde olması gerekmektedir. Normalden daha ince veya fazla kalınlıkta olması hamileliği olumsuz hale getirebilmektedir.
Her kadının biyolojik faktörleri birbirinden farklıdır ve bunun için tüp bebek tedavisinin başlangıcında doğal döngüyü bastırmak adına birtakım ilaçlar verilir. Takviye olarak verilen hormon düzeylerinin uygunluğu düzenli olarak takip edilmeli ve embriyo transferi bu tarihe göre gerçekleşmelidir.
ERA testi, oluşturulan embriyolardan hangisinin rahim tarafından kabul edilme oranının yüksek olup olmadığını belirleyen önemli bir tetkiktir. Rahim iç duvarından alınan doku örneği ile gerçekleştirilen bu testte, örnekteki genlerin embriyonun tutunabilmesi için gerekli olan işlevselliği ölçülür. Embriyonun hangi gün transfer edileceği de bu sonuca göre belirlenecektir. ERA testi, özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları için önemli bir gelişmedir.
Embriyo transferinden hemen sonra kısa süreli kramplar hissetmek normaldir. Hekiminizin uygun görmesi durumunda ağrı kesici ilaçlar kullanılabilmektedir. Embriyo transferinin başarılı olması için sürekli olarak yatmak, hareket etmekten kaçınmak etkili değildir. Kişinin günlük yaşantısına normal bir şekilde devam etmeli, stresten uzak durması, sağlıklı beslenmesi gerekir. Ağır aktivitelerden, yorucu egzersizlerden uzak durulmalı ve hekiminizin uygun gördüğü güne kadar cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Tüp bebek sürecinin vermiş olduğu psikolojik baskı ve hormon ilaçlarının sonucunda birçok çiftin cinselliği arka planda bıraktığı bilinen bir gerçektir. Tampon kullanmak, ortak kullanım alanı olan hamam veya sauna gibi ortamlardan uzak durmak enfeksiyon riski taşımamak için önemlidir.